1 Kolloidal Altın Suyunun Faydaları
Kolloidal altın suyunun yapılan bir deneyde zekayı 20 kat arttırdığı kanıtlanmıştır. Denek, 3 ay boyunca düzenli olarak altın suyu kullandı. Üç ayın sonunda yapılan IQ testinin, başta yapılan IQ testinden daha başarılı olduğu ve zekayı 20 kat arttırdığı gözlemlendi.
İç blokajları çözerek sinir sistemini yatıştıran ve iç enerjiyi aktive eden altın, rahatlamayı sağlar. Aynı zamanda endorfin benzeri hormonların üretimini teşvik ettiğini kanıtlar ki bu iyi bir ruh hali ve uyumlu bir iç his oluşturur.
Hareket koordinasyonu; serebrum, omurilik, motor siniri ve kas lifleri arasındaki sinirsel etkileşime bağlıdır. Bu iletişim, elektriksel uyarılarla kontrol edilir. Altın, en iyi elektrik iletkenliğine sahiptir. Böylelikle kolloidal altın suyu, hareket koordinasyonunu arttırır.
Serbest radikaller tehlikelidirler. Başka hücrelerin elektronunu çalarlar. Antioksidanlar serbest radikallerin en büyük düşmanıdır. Çünkü kendi elektronunu serbest radikallere verirler. Bir nevi kendini feda ederler. Kolloidal altın suyu ise bir antioksidandır.
Fagosit, vücut içerisindeki yabancı organizma ve maddeleri sindirip yok eden biyolojik hücrelere verilen genel addır. Bu hücrelerin yok etme yöntemine fagositoz adı verilir. Kolloidal altın suyu ise fagositleri uyarır ve akıllı düzenleyici olarak hareket eder. Böylece bağışıklık sistemi uyarılmış olur.
Kolloidal altın suyu da kolloidal gümüş suyu gibi bakteri ve virüslerle etkili bir şekilde mücadele edebilmektedir. Bağışıklığı uyarıcı özelliklere ek olarak altın da doğrudan saldırır ve parazitleri yok eder. Robert Koch, 1890’da altın suyunun tüberküloz bakterilerini yok ettiğini keşfetmiştir.
Bilimsel çalışmalarda altın, anti-inflamatuar etki göstermiştir. Stockholm’de bulunan Karolinska Üniversitesi Hastanesi’ndeki araştırmacılar, kolloidal altın suyunun inflamatuar süreçleri azalttığını kanıtlamıştır.
Kolloidal altın; endokrin sistemimizi yeniden canlandırabilir, yaşlanmış bez sistemi ile ilişkili çeşitli yaşlanma belirtilerini ve hastalıkları önleyebilir, varolan fonksiyonel eksiklikleri giderebilir ve tıkanıklığı önleyebilir. Çok ilginç olan, kolloidal altın beynin merkezinde bulunan epifiz bezinin fonksiyonunu arttırır.
Glikasyon, kan tarafından taşınan şeker ve dermal (kolajen ve elastin) lifler arasında olan bir reaksiyonun sonucunda ortaya çıkmaktadır. Destek dokularının sertleşmesine ve bozulmasına neden olup, dermal liflere zarar vermektedir. Bunun sonucunda dermis gittikçe esnekliğini, canlılığını kaybetmekte ve yüzeyde kırışıklıklar oluşmaktadır. Kolloidal altın suyu ise anti-glikasyon etki yapar ve zararlı şekere karşı korur.
Kolloidal altın, metabolizmamızı en iyi duruma getirir. Besinler daha iyi emilir, toksinler daha verimli atılır ve sindirim arttırılır